17 Aralık 2012

İmtihanlarım...


Hep bir zorlukla mücadele halindeyim. Bakınız:
  • Sabahları Applesoda'nın trafikle imtihanı...
  • İş yerinde Applesoda'nın mailler ve telefonla imtihanı...
  • Akan Tükenmez kalemlerle imtihanı.. (Hep bu savaşı kaybediyorum. Her yanım mürekkep. Hayır bir de korkuyorum elimi yüzüme sürersem diye zira bu kalemin mürekkebi hiç çıkmıyor ellerimden.. Ellerimde mürekkepler. Gözlerim sırılsıklam...)
  • Akşamları Applesoda'nın kalabalıklarla imtihanı...
  • Streetbox'da Applesoda'nın her gördüğünü alma hevesiyle imtihanı...
  • Şemsiye kaybetmemeye çalışmak başlı başına bir imtihan...
Applesoda şirketten bildirdi. İyi günler dilerim...
15 Aralık 2012

Uzun lafın kısası :)


  • Yeni işimde eskisi gibi aylaklık edemediğim için yazılar biraz gecikecek. Artık haftada bir ancak gelirim buraya gibi görünüyor.
  • Hafta sonu gezmelerde olacağım. Karlı dağlarda arayın beni. :)
  • Bazen bir tuhaf oluyorum. Bir şeyi unutmayayım diye kendime mesaj atıyorum. Sonra iki saniye sonra telefon titreyince de mesaj başkasından geldi sanıyorum. :)
  • Bu aralar her şeyi unutuyorum. Şemsiyemi otobüste unuttum. Evlat acısı gibi oturdu yüreğime. :(
  • Otobüste tüm koltuklar boşken ısrarla ayakta giden yolcunun beyni nasıl çalışıyor hayret ediyorum Otursana be kardeşim..
  • Uzun zaman sonra bütün kızlar toplandık. Üniversiteden panpişlerim ve ben geçen hafta sonu ortalığın tozunu attırdık.
  • Doğum günüm için hediyelerimi kendim seçmek gibi bir yüzsüzlük yapıyorum. Şimdi kızlara siparişlerimi verdim ama bunun dışında lazım olan şeyler var tabii.. Onları da buraya yazayım da belki alan çıkar. :)
    • Bir adet şapkalı eldiven
    • Milyon tane çorap
    • Küpe ve bilekliklere asla hayır demem :)
    • Lidyana'dan iki adet yüzük (almak isteyene linkini atarım) :D
    • Ayrıca siyah lacivert ve kırmızı bol paça pantolonlara ihtiyacım var. Almak isterseniz bedenim xs veya 34. :)
  • Ah aslında ne çok şey yazmak istiyorum. Kendime bir tablet falan mı alsam ki? Oradan böyle yollarda mollarda post atardım..
  • Bütün hafta uzun uzak yollar gittim. Etiler'de çalışıyorum. Çengelköy'de ikamet ediyorum. Günde 4 saat yollardayım. Günü gününe yaşayamıyorum, yollarda uyukluyorum.
  • O kadar sevimli bir insanım ki otobüste yanıma oturan insanlar sürekli beni uyandırma ihtiyacı hissediyorlar. Uyandırıp hangi durakta ineceğimi soruyorlar. Durağı kaçırmayayım diye herkes seferber oluyor. :)
  • Önceden çalıştığım yerler çok işlek caddeler üzerinde değildi. Hep kalabalık insanlar görürsünüz ya yolda; hep beraber inerler, hep beraber aynı yöne yürürler. Çok hızlıdırlar, sağa sola bakmazlar. Kimseyle konuşmazlar. İşte ben öyle değildim. O kalabalıkların olduğu yerlerde çalışmıyordum. Şimdi bende kalabalığa karıştım. Onlardan biriyim. :(
  • Hepiniz benim bebeklerimsiniz. Öptüm. Bye. :)
10 Aralık 2012

Son günlerde...


  • Kariyer'deki kariyerim başlamadan sona erdi. Yani aslında oraya hiç başlayamadım. :( Üzgünüm çünkü servisi vardı yav..
  • Şimdi başka bir mühendislik firmasında çalışıyorum. Aslında işe de bugün başladım... İsim vermeyelim de reklam olmasın değil mi ama canlarım?? :)
  • Ben yokken gelen, geçen, uğrayan herkese teşekkürlerimi sunuyorum.. :) Hele 6 aralıkta ne vardı da o kadar çok geldiniz bilemedim.
  • Saygılarımla...
27 Kasım 2012

Güzelim, güzelsin, güzeliz.. :)

  • "Güzel burada." gibi birşey söylemek istiyor resim. Neyse efenim bana söylüyor zaten üzerinize alınmayın. :) 
  • Çok güzel bir fikrim var. Ama tabii haftasonu kendini yürürlüğe koyduktan sonra sizlere de ilan edeceğim. :D Tabii ki siz sevgili casper okurlarım beni bu süreçte de yalnız bırakmayacaksınız biliyorum.. :)
  • Kendi işimizi kuruyoruz Gamzemle diyeyim de kısaca siz anlayın onu. :) Geri kalanı haftasonu... 
  • Hadi şimdi ben kaçtım koskoca corporate'i kurmak kolay değil ki a canım. İşim var, gücüm var.. :) 
  • Gözlerinizden öperim. Paralarınızı kenara koyun derim. Sizler benim potansiyel müşterilerimsiniz.. :)
26 Kasım 2012

Teşekkürler Türkiye :)

  • Ta daaaa... Karşınızda bir Kariyer çalışanı durmakta.. Neyse yeni işyerimin fazla reklamını yapmayayım da. :) 
  • Şaka bir yana iş buldum diye halay çekip oynayacak havadayım yani..
  • Daha işşiz kalmamışken bile işşiz kalacak olmak beni sıkıntıya strese sokuyordu.. İçime böyle bir fenalıklar geliyordu.. 
  • Bu sıkınıtılı süreçte yanımda olan, beni hiç yalnız bırakmayan siz sevgili okurlarıma da teşekkürü bir borç bili..... Diyemiyorum görüyorsunuz değil mi? Neden? Çünkü bir yorum bile yazmadınız üzülme sen ki böyle deli bir kızsın aç, bilâç kalmazsın diye. Allah sizi davul etmesin sevgili okurlarım.
  • Hayır istatistiklere göre gelen okuyan birileri var gibi görünüyor ama niye hepiniz casper gibi davranıyorsunuz anlamıyorum...
  • Gelin gündüzle gece olalım. Kaynaşalım... 
  • Neyse konu iyice zıvanadan çıkmadan saygılarımı sunar. Çiftetelliye geçerim. Hobarey... :)

O zaman..

O zaman benim biçki-dikiş, dikiş-nakış Allah ne verdiyse öğrenmem lazım. Hayır artık işsiz, güçsüz bir insanım sonuçta; öyle şık olacağım diye parayı sokağa saçamam. Evde entarimi, fistanımı kendim  dikeceğim bundan sonra. :)

İşsizlik başıma vurdu. allah başka dert vermesin. Amin. :)

Not: Resim "Asla hayallerinden vazgeçme." demeye çalışıyor kanımca..

Ayva iyidir ayva...

  • Ayva diyorum iyidir. Hala konuyu anlamadıysanız da diyorum ki cumaya kalmaz tası tarağı toplayacakmışız. Ayvayı yedik yani..
  • Halen daha bir iş bulabilmiş değilim. Bu gidişle zorunlu bir tatil arası vereceğim.. Hayır iş seçmedim, ayrımcılık da yapmadım ama niye hala bir iş bulamadım bende anlamadım ki..
  • İşsiz kalışımı ödüllendirmeye karar verdim tam da şeytanın bacağını kırıp kendime bir telefon alacaktım ki benim muhasebecim (sevdiceğim) olaya el koydu yeni yıl bir gelsin de bakarız hemen alma dedi.
  • Şeytanın bacağını kırmak demişken; inatla senelerdir Nokia'nın "takoz" diye tabir ettiğimiz modellerinden birini kullandığımı belirtmiş miydim? Aramızda bir bağ var ayrılamıyorum ne yapayım ama.. :)
  • Evde zorunlu tatilimi biçki-dikiş öğrenerek değerlendirmeye karar verdim. Ah boş durmak bana yaramayacak. Bu gidişle bakkala çırak olacağım bu yaşımdan sonra.. :(
  • Düşündükçe hüzünleniyorum.. Neyse gideyim bir çilekli link içeyim de kafayı bulayım bari...
Not: Çilekli link nedense bende bir sarhoşluk etkisi yaratıyor. Bilim adamlarınca bu konu henüz aydınlatılamadı. Birazdan sarhoş olacak applesodaa bildirdi sayın seyirciler..
23 Kasım 2012

Sen benim şarkılarımsın...

---Bugün buraya kırksekiz kişi gelmiş. Ben size demedim mi bana iş bulun diye. Hepiniz bir iş baksaydınız şimdi böyle olmazdım.. :(

---Kariyer'le görüşmelerimiz olumlu devam ediyormuş. Ancak ben mutsuzum. Neden? Çünkü en son görüşmede içime sinmeyen birşeyler oldu.. Böğrüme bir öküz oturdu geldi..

---Sevdiceğimde beni iş bulma konusunda anlamıyor. Niye bu kadar stres yapıyorsun anlamıyorum diyor. Oysa ben senin bir bakışından aklından geçen herşeyi kelimesi kelimesi anlarken sen ya beni anlamak istemiyorsun ya da anlamıyorsun gerçekten.. Niye böyle yapıyorsun ki en sevdiğim sen benim gündüzümde gecemdesin anla beni..

---Yarın da bir iş görüşmem var hadi bakalım. İş miş derken sıkıntı stres oldum ya.. İçim şişti, fenalaştım!!

---Beni bi Küboş anlıyor. Bir de Gamzem..

---Babamın kardeşinin oğlundan nefret ettiğimi söylemiş miydim?? Hatta prensip olarak baba tarafından olan tüm insanlarla akrabalık bağımı reddediyorum..

---Pazar günü için şans dileyin bana..

---Ahşap boyama ve dikiş, nakış öğrenmek istiyorum. Bir el atın da bu konuya...

---Hadi ben kızlarla yemek yiyip, kafaları dağıtcam.. Siz boş durmayın bana iş bakın..


22 Kasım 2012

Yeni bir gün..

  • Yağmurlu, kasvetli, ıslak ıslak bir gün de olsa bugün yeni bir gün yine de. :) Yeni bir umut.. Yeni bir iş görüşmesi..
  • Hava yağmurlu olursa görüşmeye seni ben götürürüm demişti babacağızım. Ama ben dünde iyiydi bugün de iyi olur diye düşünüp, kendi başıma gitmeye hazırlamıştım bünyemi ki... Sabah evden kafamı dışarı uzatmamla beraber yağmur başladı. Allahın sevgili kuluyum ne yalan söyleyeyim.. :)
  • Şimdi hepiniz oturup bana bir elham üç gulhu okuyup üflüyorsunuz. İşten çıkmama bir hafta kaldı ben hala iş bulamadım. Bu gidişle ayazda kalacağım...
  • Çok parada gözüm yok geçinecek kadar olsun. Yol, yemek bir de başka da bir isteğim yok. İş konusunda da seçici değilim. Çeşitli alanlarda da başvurular yapıyorum. İş bulmam lazım...
  • Bugün şartladım kendimi bu iş benim olacak. :)
  • Ah ama dün dedim ki vaktiyle moda tasarımı oku diye yemişti beynimi annem, bir de aşçılık. Ah benim akılsız kafam, bak işte bir gram aklım olsa okurdum değil mi?? Bilgisayar da neymiş ki yarebbim...
  • Neyse güzel süprizler peşindeyim yine bu ara.. Sevdiceğime özel bir süpriz olacak.. Farkettim hep bir süprizler arasında geçiyor hayatım.. Süpriz yapmayı seviyorum..
  • Süpriz benim işim. :)
  • Doğum günüme 1 ay 8 gün kaldı.. Bu kadar uzun bir vakit olmasaydı beğendiğim botları alırdı bana Küboş ama arada ay var yahu ay..
  • Gyuli ckimi sin var ida baskasa, ckimire do gickitas gyuli ckimi.
  • Applesodaa. Ofiste kahvaltı. İyi günler... :)
Not: Şu yukarıdaki resmi kullanmak için bir aydır yağmurlu bir sabah beklediğimi biliyor muydunuz??
Notun Notu: Dün paylaştığım şarkının son mısraları yukarıdakiler. Şöyle diyor: "Gülüm başkasına vermeyeceğim seni, bilki benimsin e gülüm." Sevdiceğime geldi tabii ki bu sözler..
21 Kasım 2012

Ciğerim yandı!!

  • Benim İçin Üzülme dizisinde olaylar varmış, ne olmuş diye bakayım dedim. Ahanda bu şarkıya vuruldum. Tabii beni bilirsiniz şimdi bu şarkı b*kunu çıkarana kadar dinlenecek şarkılar arasına girdi. :)
  • Annemle sevdiceğimin annesi adeta kanka oldular. Sevdiceğimin annesi rahatsızdı annem diyor: "Hemen arayayım bir bakayım nasıl olmuş kadıncağız, birşeye ihtiyacı var mıymış??" bunlar yakında sevdiceğimle beni de dışlar he.
  • İş arama olayım son hız, tam gaz devam ediyor. Ediyor da ne oluyor? Hiç. Herkes Kariyer.net'ten iş bakıyor. Bende Kariyer.net'in kendi iş ilanı için aranıyorum. :)
  • Sahi kariyerin oraya nasıl giderim bilen var mı? Hisar Hastanesi falan da varmış orada..
  • Bu hafta üşengeçliği kenara koydum saçımı düzleştirdim. Şimdi de saçımı yıkayasım gelmiyor. Kıyamıyorum...
  • Kızkardeşimin (annemin deyimiyle) sokak kızları gibi gezmesi nedeniyle haftasonu annem sinirinden kudurdu. Tabii bu da bize temizlik, yemek ve bol bol bağırış çağırış olarak döndü.. :( Ben masumdum halbuki..
  •  Kasımın sonuna kadar bana iş buldunuz buldunuz sayın okurlar yoksa blogu mlogu bırakıp küscem hayata.. :(
  • Haydin sağlıcakla...
Not:  Şarkı yaktın ciğerimi, söktün içerimi...
20 Kasım 2012

İş Görüşmelerimden Seçmeler..


  • Misal 1:İşverenin böylesini görmedim daha önce..
 İşveren: Yakın zamanda evlenmeyi düşünüyor musunuz?
 Ben: (İçses: Hayırdır inşaallah nere geldim ben böyle??) Düşünmüyorum.
 İşveren: İyi o zaman. Hayır yani izin falan oluyor, işin bölünmesi iyi değil. Yanlış anlamayın evlilere de çocuk yapmayı düşünüyor musunuz diye soruyorum.
 Ben: (İçses: Nasıl bir manyak bu Allam??) Anlıyorum.
  • Misal 2: Sektörde herkesi tanıyıp, herşeyi bildiğini düşünen bir yazılım şirketi yöneticisi.
 İşveren: Üniversite mezunusunuz değil mi?
 Ben: Evet.
 İşveren: Bilgisayar Programcılığı lisansı yaptınız?
 Ben:  Hayır. Bilgisayar Programcılığı önlisansı yaptım. (İçses: Bilgisayar Programcılığı'nda lisans vardı da ben yapmadım sanki.)
 İşveren: Aaa öyle mi anladım. Kafam karıştı lisans sandım da.
 Ben: Önemli değil. (İçses: Lisansı Bilgisayar Programcılığı, yüksek lisansı patates kızartması, doktorayı da menemen konusunda yaptım. Töbe Allam.)
  •  Misal 3: Herşeyi merak eden kadın...
 İşveren: Anneniz babanız ne iş yapıyor? Ayrıca bakmakla yükümlü olduğunuz kimseler var mı? Bir de nereli olup, nerede yaşadığınızı, kardeş sayınızı, eğitimlerini vs. bu kağıda not edebilir misiniz?
 Ben: (İçses: Beni nüfusuna alacak galiba..) Hıhı.

Yukarıya Not: Allam beni bunlarla sınama gözünü seveyim...

Bana Not: Resim iş bulmak yönünde ne kadar hayalci olduğumu gösteriyor. Unutma diye dedimdi.

Ömrümü yedin doymadın İETT!!!

Genelde böyle şikayetvari yazı yazmayı sevmem. Hele İETT'ye hiç bulaşmak istemem ya. Allahlık bir kurum işte neresinden tutsam orasından elimde kalacak. Ama durakta bekleyen yolcuyu el kaldırdığı halde, otobüsü bomboş olduğu halde almadan geçmek ne demek lan!! Ha bir de trafikte seyir halindeyken telefonla konuşmak yasaktı değil mi canlarım?? Önce onu duraktaki yolcuyu göremeyecek şekilde telefonu kulağında tutan şoförlerinize öğretin!!!
15 Kasım 2012

Birşeyler var biliyorum...

  • Dün günü iş görüşmelerinde geçirdim. Sonuç; hala işsizim.. Ama biliyorum orada birşeyler var bana göre de.. 
  • Sabrın sonu selamet dediler bekliyoruz..
  • Bir yorgunum, bir yorgunum ki anlatamam. Geçen haftadan beri kendimi bir türlü toplayamadım. Sabahları kalkasım gelmiyor. Akşamları erkenden yatıyorum tavuk gibiyim.. Bana neler oluyor Tahsin??
  • İETT ömrümü yedi! Otobüsler sabahları ve akşamları "iş saati" deyip de normal saydığımız ama aslında hiçte normal olmayan bir yoğunlukta oluyor. Hal böyleyken milletin hayatını daha da nasıl zorlaştırabilirim diye düşünen İETT'nin otobüslerinin %98'nin kapıları içeri açılıyor. O dolulukta oradaki insanlar ezilip, büzülüyor veya elleri, kolları sıkışıyor. İETT aman sakın doğru birşey yapıp da şaşırtma bizi.. 
  •  Yeni bir iş demek de bir sürü karışıklık demek... Of anam of. Gerçi bende bir ayrı komiğim sanki işi buldum da sıkıntısını çekmesi kaldı..
  • Böyle mi olacaktı diyerek.. İki kişinin kaldığı ıssız ofisten bildiriyor Applesoda...
13 Kasım 2012

Yeni bir gün daha...

Artık işsizim, işsizim diye geziniyorum ortalıkta.. Tabii boş durmadım hemen başvurdum bir sürü işe.. Bakalım artık ne olacak bilmiyorum. Yarın da bir görüşmem olacak hatta..
İş aramak falan çok zor ya... Ne yapalım ama el mahkum arayacağız artık birşeyler..
Bu akşam sevdiğimi görme ihtimalim var. Resmi de ona armağan ediyorum..
O bu değilde dün sabah bu ofiste çalışan herkes iş güç sahibi insanlardık hepimiz...

Akşam sevdiceğimle konuşuyorum. Konuşma aynen şu şekilde gerçekleşti:

Eray: Hayatım ne yapıyorsun?
Ben: Oturuyorum aşkım sen?
Eray: Bende ara verdim. Sen gündüz bana bişey diyordun ne diyordun?
Ben: Hatırlamıyor musun sen hiçbirini?
Eray: Yok. Uyumuşum sonra unuttum o ara.
Ben: İşten ayrılıyoruz. Şirket kapanıyor aşkım.
Eray: Hayırlısı olsun artık.
Ben: Ne yapalım öyle olsun.
Eray: Neyse ben işe döneyim.
Ben: Dön dön. Birimizden birinin çalışması lazım sonuçta..
Eray: :)

Ben işten ayrılıyorum ama sevdiceğim işte gülüyor. :) Beni de güldürüyor. O olmasa ne yapardım bilmem. Üzülmeme bile izin vermiyor. :)
12 Kasım 2012

Herşey çok sıradandı aslında bu sabah...

  • Güzel bir güne uyandım. Sandım. Sonra işe geldim ve ofisin kapanacağını öğrendim.. Bu ay sonunda işsizim. Artık iş için birilerini arayan varsa bana haber eylesin..
  • İşsizliğe çok üzülmedim şimdi yukarda Allah var yalan söylemek istemiyorum. Çünkü haftasonu çok güzel olaylar gelişti. Sevdiceğimin annesi ve teyzesi bize gelecekti ama günün ilerleyen saatlerinde babası da geldi. Herkes tanıştı, kaynaştı.. :) Her karanlığın sonu da bir aydınlık işte..
  • İçim kıpır kıpır o kadar mutluyum ki... Bozulacak diye de çok korkuyorum.. Allah'ım sen koru yarabbim..
  • İş arıyorum. Eleman arıyorsanız bana gelin.. :)
9 Kasım 2012

Sevmek...

Bir kadın tanıdım adımı anınca içimde kuşlarım dansa başlardı...”

Not: "Sesindeki müziği özledim." ya da buna benzer birşey diyor resim işte. :)
8 Kasım 2012

Ah bu türkülerin...

   Eskiden aşklar bir başkaymış.. Derler hep böyle belki de siz inanmazsınız.. Ama eskiden türküler bile bir saygılıymış. "Gece bizde kalsanna.."lar yokmuş o zamanlar. "Bastımda kırıldı iğdenin dalı" varmış.. Sevda varmış, hasret varmış...
   Türkülerde sevgilinin güzelliğini anlatmak için kimi zaman, kimi zamansa konuyu birbirine bağlamak için meyveler kullanılmış. Türkülerin bir başka tadı var işte belki de bu yüzden...



 İçinde meyve ismi geçipte sıkça duyduğumuz şarkıların başını "Ayva Çiçek Açmış" çeker..

Kendisi ilkokulda müzik dersinde öğrendiğim ilk şarkı olarak bende ayrı bir yere sahiptir.





"Bir Dalda İki Kiraz"ı duymayan bilmeyen olduğunu da pek sanmıyorum. Vatan-ı şahanemizin güzide türkülerinden birisidir.

Bu türküde en sevdiğim kısım ise "Bir dalda iki elma. Birin al birin alma. Kurban olduğum Allah. Canım al yarim alma." :) Var mı böyle aşklar??



Keşan yöresinin muhteşem türküsü "Kızılcıklar oldu mu?"...

Bu türküyü sevmemin nedeni ise rahmetli dedemin bahçesindeki kızılcık ağacından ısırgan otlarının arasına düşüşümü unutamayışımdır.




Rahmetli türkü üstadı Neşet Ertaş'ın sevdirdiği Kırşehir yöresine ait bir türkü "Nar danesi"..

Düğünlerde bu şarkı eşliğinde oynamayan yoktur şimdi itiraf etmek gerekirse...


Gelirsek konunun sonuna; eskiden aşklar bir başkaymış. Sevgiliye "nar tanesi" diye hitap etmenin bile bir manası varmış. Şimdi desen sende benim karpuzumsun diye bir cevap gelmezse ben bu işi bilmiyorum derim... Ayrıca eskiden şarkılar, türküler bambaşka güzelmiş... Bu aynı tadı hangi pop şarkısı verebilir ki şimdi bize??

Not: 31 türküde elma, 19 türküde üzüm, 11 türküde kestane, 11 türküde kiraz, 10 türküde ayva, 10 türküde ceviz, 7 türküde fındık, 7 türküde armut, 6 türküde erik, 7 türküde nar, 5 türküde dut, 4 türküde karpuz, 4 türküde portakal, 4 türküde hurma, 3 türküde iğde, 3 türküde badem, 3 türküde vişne, 3 türküde kayısı, 3 türküde zerdali, 3 türküde zeytin, 2 türküde limon, 2 türküde mısır, 2 türküde turunç, 2 türküde şeftali, 1 türküde kızılcık, 1 türküde fıstık ayrıca 8 türküde de meyve kelimelerinin geçtiğini biliyor muydunuz?


Notun Notu: Meyveli türkülerle ilgili kaynak için buraya..



Süprizli sabah :)

  • Sonunda sevdiceğimi de kendime benzettim. O da benim gibi süprizlerin insanı artık. Sevdiceğimle çok güzel bir süpriz hazırladık ama şimdi yazamam buraya ne olduğunu okursa öğrenir o şahıslar. :) Süprizin postu yarın akşam inşaallah. :)
  • Hayat çok garip oluyor zaman zaman değil mi? Evet, oluyor. Ama olsun. Herkes eninde sonunda mutlu olmanın bir yolunu buluyor. Kimi çalışıyor, kimi gülüyor, kimi koşuyor, kimi şarkı söylüyor, kimi müzik dinliyor. Demem o ki hayat kısa ve üzüldüğümüze de değmiyor. Mutlu olmak için birilerinin veya birşeylerin gelmesini bekleme sen git. Mutlu olmak için elinden geleni yapmalısın dostum..
  • Ergenliğe yeniden girdiğimi hissediyorum 22 yaşıma 1 ay 22 gün kala.. Nedir bu suratımda çıkan şeylerin çözümü yahu birisi bir el uzatsın.. Alnım taşlı tarla yollarına döndü... :(
  • Evimizin salonunda yeni dekorasyon yapıyor annem. Annem zaten hep birşeyler yapıyor ama.. Ama işte... Bizde ailenin geri kalanı olarak Ivana Sert stili uyguluyoruz. Olmamış şekerim, bizimla değilsin.. :D Sonuç olarak; annem nasıl isterse öyle oluyor be canım..
  • Bizde kızlarla burası bizim odamız, bizim kararımız dedik ve duvarlarımızı baştan aşağı resimlerle kapladık. Eski usül bir milyoncu şimdilerde çok milyoncularda görebileceğiniz ahşap üzerine basılmış resimlerle süsledik duvarlarımızı. Tabii kız kardeşimin arkadaşlarının büyük katkısı oldu belirtmeden geçemiyciim.
  • Annem erkek kardeşimi sıkıştırıyor evde; "Levent sen eve biz yokken kız mı alıyorsun? Odan hep saç kılı dolu.". Erkek kardeşimden ibretlik cevap; "Özel hayatıma karışmaz mısın lütfen anne.." Yaa zamanında hanginiz bunu söyleyebildi annenize?? Ben yapamazdım yani şahsen..
  • Çok nev-i şahsına münhasır bir kişilik olan bir arkadaşım vardı eskiden. Şimdi kendisiyle yollarımızı ayırmamıza rağmen annesiyle görüşürüm hala.. Bayramda yoğun ısrarlar üzerine annesine gittiğimde kendisini de görmüş bulundum. Zaman hakikaten herşeyi değiştiriyor. Orada ona baktığımda eski arkaşımdan hiçbirşey kalmamıştı sanki.. Sahi hepimiz bu kadar değiştik mi??
  • Bugünlerde postlara ne kadar neşeli başlarsam başlayayım sonu yine bana hasret yine bana hüsran tarzı bitiyor. Çok fazla hüzünlü dizi izliyorum sanırım. One Tree Hill'e bir ara vereyim ben..
  • Applesodaa. Yemek molasına 4 dakika kala ofisten canlı bildirdi.
7 Kasım 2012

Benim yerim senin yanınsa..

Seni herkesten, herşeyden çok seviyorum güzel adam.
Hem dur daha, kokun sinecek üzerime.
Gözlerini içeceğim uzun uzun... 

Sevdiğime...

Not: Resim "Ben sadece neredeysen orada olmak istiyorum." gibi birşey anlatmaya çalışıyor. 

Bugün...

  • Oldukça kan kaybettiğimi biliyorum en azından. Fatma Abla üşümelerimi ve halsizliklerimi kansızlığa bağladı çünkü bugün. Ve eminim biliyorsunuzdur her Türk kadınında doğuştan birazcık doktorluk potansiyeli vardır. Bir bakışta neyin olduğunu ve neye ihtiyacın olduğunu bilirler çünkü onlar. :)
  • Kız kardeşceğizim evde bulduğu her şeyi okula götürüyor. Ortada birşey bırakmaya görün pat kayboluyor. Bu sabah da babamın kuruyemişlerini araklıyordu. Ay bir de yüzsüz ki görmeyin "Ama sen hep bunu yapıyorsun baba. Hep ortada bırakıyorsun bunları." diyor utanmadan. :)
  • Annem eve misafir gelecek olması dolayısı ile evde terör estiriyor. "Heryer silinecek, temizlenecek. Eksik olan herşey alınacak. Herşey mükemmel olacak..." Klasik Türk kadını... Yok değil klasik Nazi subayı... :(
  • Zaman zaman insanlarla anlaşamıyorum. Nedenini bilmiyorum da. Herşeyi doğru yaptığımı düşünsem de yanlışlar da çıkıyor demekki arada. Ya da herşeyi doğru yapıyor olman önemli değil. Önemli olan bu yaptıklarının karşı tarafa nasıl göründüğü.. Anlatabiliyor muyum?? Hayır ben bile okuyunca birşey anlamadım ama asıl nokta da bu zaten bazen sebepsiz anlaşamazsınız. Herşeyi mükemmel yapsanız bile..
  • Birgün gerçekten yazdıklarım insanlar için birşey ifade edecek. Biliyorum birileri bunları okurken gülümseyecek. Birileri bu sayfalar arasında dolaşırken kendini görecek yazıklarımda.. Birileri sevecek yazdıklarımı. Birileri eleştirecek. Birileri küfredecek. Anlıyorsunuz değil mi?? Neredeyse üç yıldır yazıyorum ama birileri eninde sonunda bir tepki verecek.. Okuduklarını bileceğim..
  • İnsanlara yardım etmek istiyorum. Bir yardımım dokunsun, bir izim kalsın geride istiyorum.. Bugün ne kaybettiğimi bilmiyorum ama kendimi kaybetmeden elimden geleni yapmak istiyorum..
Not: Resimde "Bugün ne kaybettiğimi bilmek istiyorum." diyor. Loves Charlie.
6 Kasım 2012

Doğruysa...

Doğru söze sadece "Canımı yakıyorsun!" denir.

Not: "Seni seviyorum. Çok basit çok doğru çok acı verici."

Good girl came back.

  • Haftasonundan sonra pek yazmak gelmedi içimden. Hem zaten mutlu olduğum zamanlarda sadece saçmalıyorum. Üzgün olduğum zamanlarda ise gerçekten yazıyorum...
  • Bu hafta misafir ağırlamanın telaşı var üzerimde. Ayrıca annem var baş edemediğim. Sevgilim var son günlerde yıldızımın hiç barışmadığı. Bu akşam katılmam gereken bir program ve oldukça da baş ağrım var. Görüyorsunuz ya iç yalnız değilim.
  • Zaten ben genelde hiç yalnız olmam. Sadece kalabalıklar içerisinde yalnız hissediyorum. Bu benim en başarılı olduğum konulardan birisi..
  • Bir yerlerde yanlış yaptığımı biliyorum ama nerde bilemiyorum. O yüzden en baştan başlamaya karar verdim bende. İş, hayat tarzı... Aklınıza gelen ne varsa hepsine en baştan başlayacağım..
  • Bazen bu ben değilim diyorum. Bu yaptığım iş hiç beni yansıtmıyor. Yaptıklarım insanlara birşeyler ifade etsin istiyorum.. İfade ediyor mu? Orda kimse var mı? Birisi beni duyuyor mu??
Not: Resimde "En büyük hayalin nedir? Cevap: Birilerinin ilk seçeneği olmak." diyor.
2 Kasım 2012

Güzel bir şarkı..

Bilen var mı okuyanlar arasında bilemiyorum ama ben One Tree Hill izliyorum.
Uzun yıllar sonra yeniden başladım diziyi izlemeye.
Gilmore Girls ve One Tree Hill çocukluğumun dizileriydi ve ikisini de bir ayrı severim hala.
Bu şarkı da One Tree Hill'in üçüncü sezonundan.
Dinleyin seveceksiniz.
1 Kasım 2012

Hayatı Yaşa!

Carpe Diem sözü benim özellikle çok sevdiğim bir kitap olan N. H. Kleinbaum'un "Ölü Ozanlar Derneği"nde geçer. 
Carpe Diem Latince'de anı yaşa, günün kıymetini bil vs. gibi bir anlam ifade eder. 
Yani işin özünü Hayyam usulü açıklarsak "Aldığın her nefesi fırsat bil, ot değilsin ya yeniden bitmezsin." manasını da çıkarabiliriz. 

Ölü Ozanlar Derneği'nin film versiyonu da bulunmaktadır. 
Robin Williams tarafında olanağüstü bir performansla "John Keating" rolü canlandırılmıştır. Filmdeki çocuklar da oldukça yakışıklıdır. 
Ayrıca gördüğüm en iyi kitap uyarlaması filmdir. 
Filmle kitap arasında sadece bir yarım sayfacık kadar fark var geriye ne kaldıysa kelimesi kelimesine aynı ki beni asıl vuran da bu olmuştu. 
İsterseniz okuyun, isterseniz izleyin ama bence Ölü Ozanlar Derneği nedir bilin.
 Boş bakmayın lütfen. 
Ayrıca filmde ve kitapta çok güzel şiirler bulunmaktadır. 
Henry David Thoreau ile de böylece tanışmıştım..

Yazının şarkısı: Duman - Hayatı Yaşa

Allahım....

  • Bir tane daha İngilizce evrak görürsem kusiciim. İngilizcem bu kadar kötü diye mi yapıyorsun bunu Allahım?? Tamam hikmetinden sual olunmaz ama daraldım bende..
  • Şimdi iş güç bitince Küboş'cumlan Mado'ya gideceğiz. Hoş bu soğukta orada ne yiyeceğiz hiç bilemiyorum ama neyse hava alalım da o yeter. :)
  • Böyle bir daraldım bir bunaldım.. Yerimde duramıyorum. Hem stresli çalışma bana göre değil hiç bir büyük hoşbeş ve büyük boy susamlı çubuk krakeri tek başıma yedim. Biliyorum fil midesi var bende. :) Hayır baksanız hepi topu minnak bir kızım aslında ama içerde alan nasıl genişse demek ki... Ye Allah ye.. :D
  • Küboşla ben bir değişiğiz böyle. Ben buluşalım diyince "Ayy nasıl özlemişsin beni." diye havalara giriyor. O bana bugün güzel olmuşşsun dese bende kendimi Adriana Lima sanıyorum. Nasıl bir egoysa bizdeki.. :D
  • Böyle içimde bir şişkinlik var ki yediklerimden olsa gerek. Neyse eritirim yürürken.
  • Applesodaa iş çıkışından bildiriyor saygıdeğer okurlarım. :)
Not: Resimde "Lütfen Tanrım yarını daha iyi yap." diyor. 

Adam biliyor...

Bir film için tüm ihtiyacınız; bir silah ve bir kız. 
Demiş "Jean-Luc Godard". :) 
Kendisi kim bilmiyorum ama yalansa yalan deyin. :) 

Rüyalara daldım...

  • Günaydınlar herkese. :)
  • Günlerdir çok enteresan rüyalar görmekteyim. Bu gecekine bir ayrı bayıldım zaten. Sevdiceğimle söz mü nişan mı tam anlamadım ama işte birini yapıyorduk. Hazırlıkları falan gördüm.. Çok güzeldi. Hadi yapalım. :)
  • İş yerinde iki gündür İngilizce zımbırtılarla uğraşıyorum içime fenalıklar geldi artık. 
  • Resim "Bugün iyi görünüyorsun." diyor. :) Bana diyor. :)
  • Sizlere iyi günler dileyip, zımbırtılarıma geri dönüyorum. :)
31 Ekim 2012

Bazen insanlar adidir.

Hani derler ya ben ufak şeylerle mutlu olan insanım diye. Öyleyim bende. 
Ama bilmediğiniz bir şeyler var bir yerde.
Ufak şeylerle mutlu olan insanlar, ufak şeylerle kırılırlar.
Ağızdan çıkan bir söz bazen, bir kılıçtanda derin yaralar açabilir.
Ben ufak şeylerden korkarım..
Bir söz bazen, bazen bir bakış.. Gelişleriniz bazen, bazen gidişleriniz.
Ben ufak şeylerin insanıyım.
Nasıl ki bir çakıl taşı verdiğinde sen bana onu elmas kadar sevebilirsem.
Bir kötü söz söylersen bana.. Ya da bana söylemezsin ama yine de duyarsam incinirim..

İnsanların saflıkla yaptığı şeylerle dalga geçilmez.
Bilmemek ayıp değildi hani hem öğrenmemek ayıptı öyle demiştiniz. 
Siz benim çok saflığıma geldiniz belki, iyi de eğlendiniz.
Ama niyeyse ben sizin hiç insanlığınıza denk gelemedim.

Not: Resimde "Umarım her zaman gülümseyecek bir sebep bulursun." yazıyor.

Ağrı sızı...



"Yine o ağrıyla uyandım...
İnsanın içi ağrır mı hiç?
Ağrıyor işte..."

Kahraman Tazeoğlu



Not: Benim ağrıyı fiziksel olarak alın aynı bu işte.. Tamamen fiziksel dediğim gibi.

Good morning everybody :)

  • Yine yeni bir güne yatağımdan ayrılmak istemeyerek uyansamda güne hızlı başladım canlarım.
  • On dakika erken kalkmak çok şey değiştirirmiş insan hayatında öğrendim. O nemrut mendebur kızları durakta görmüyorum, trafiğe takılmıyorum ve de en önemlisi durakta otobüs beklemiyorum ben gittiğimde otobüs orada oluyor. :D Daha ne ister bir insan?
  • Günün motivasyonu olsun kızçelerime benden diye de bu resmi seçtim. Hepimiz güzeliz evelallah. :D
  • "Bir kız topuklu ayakkabı giyebildiği için bile bir erkekten daha üstündür." diye feminist bir söz vardı. Feminist değilim ama söz doğru şimdi Allah için. Bunu iki gündür topuklu botlarla etrafta fink atan Applesodaa söylüyor. :)
  • Sevgili eltimcim Serap ve de sevdiceği Uğur'la dün canlı müziğe gittik. Uğur'u henüz aile içinde nasıl sıfatlandıracağımı bilmediğimden o sadece Uğur şimdilik. Neyse efendim "Yörük Çadırı" adındaki bu mekan Çamlıca'da burnumun dibinde olduğu halde ben ilk kez gittim. Niyeyse bende burnumun dibindeki yerleri gezmemek gibi bir algı var ama gel tee bilmem nereye gidelim desen bir dakika düşünmem bile. Nasıl bir acayipsem artık?? Konunun anafikrini toplarsam; mekan güzeldi, sıcak çikolata güzeldi, müzik güzeldi. :D E daha ne olsun??
  • Sevdiceğim, aşkım, bitanem, herşeyime de çok şükür kavuştum. Allah'ım sen ayırma yarebbim..
  • Herkes iş başına hadi naş. :D
30 Ekim 2012

Sabırsızım, sabırsızsın, yine sabırsızım..

  • Ofiste vakit geçmek bilmiyor. İçime fenalıklar geldi. Böğrüme öküz oturdu..
  • Telefonlar son teknoloji ürünü nasıl olsa saatleri kendileri alıyorlar ileri geri. Ama ben kol saatimi almayı unutmuşum. "Oh be saat de üç olmuş." diyerekten sek sek sekerekten gezerken attan düşmüşe döndüm gerçeği kavramamla beraber..
  • Benim başım ağrıyo ama akşama da canlı müziğe gidelim diyorlar..
  • Ayrıca saçım topluyken ya da saçımda herhangi bir toka varken başım ağrıyor. Çıkarıyorum geçiyor. Nasıl bir anormalsem?
  • Bugünlerde tırnaklarımda bir gariplik var hangi ojeyi sürsem 2 dakikada ya soyuluyor, ya da çizik çizik oluyor. Ay Tahsin bana birşeyler oluyor...
  • Popeyes'da geçen gün yediğim yemekten hiç memnun kalmadım. Anladım ki Popeyes bana göre değil.
  • Atalay Demirci'nin Yetenek Sizsiniz'deki gösterisini Pelin bana izlettiğinden beri tüm misyonum eve gelen herkese adamın gösterisini izletmek. Cem Yılmaz, Şahan vs. hikaye gülebildiğim tek Türk komedyen bu adam oldu. :D
  • Daha da ne desem bilmiyorum bir kahve içeyim artık bari.. :D

Ah bu ben..

Ajandaları günü gününe kullanamadım. Hep 1 yıl geride kaldım.

İş başa düşünce...

  • Bayramın sona ermesine oldukça memnunum. Yorulmuştum trafikten.. Sevdiceğimin de uzaklarda olması demekti bayram. Bitti gitti çok şükür.
  • Ben birilerini hiç aramazsam onlar da beni aramıyor, bir işleri düşene kadar bana. Niye böyle yapıyorsunuz bir işiniz olmadan da arasanız beni. Hep ben mi arayacağım?
  • Sissy'nin doğum günü şerefine yaptığımız Kadıköy çıkartmasında Cafe Nayino ve Çaykur Çay Evi de duraklarımız arasındaydı. Cafe Nayino'yu pek bir sevdim. Birazcık sıkışık bir mekan merdivenlerden ötürü ama çalan memleketimin müziği ne de olsa.. Çaykur Çay Evi'ni ise geniş ve ferah bir mekana sahip olmasına rağmen pek sevmedim. Sadece çay var. İnsan orada çayın yanında iyi gider diye pasta, kurabiye satışı falan da yapar değil mi? Hayır, kâr edin diye söylüyorum da siz bilirsiniz canım.
  • Halen daha ahşap boyama işlerine başlayamamışken ben kız kardeşim çoktan ney kursuna başladı bile. Benim neyim eksik he??!
  • Yazacak birşey bulamıyorum. Çalışacağım.
29 Ekim 2012

  • Bayramı fırsat bilip blogu da tatil etmiştim. Ben yokken her gün gelip de blogumu ziyaret eden o müstesna onbeş kişiye teşekkürü bir borç bilir, selam ederim.
  • Sevdiceğimin memleketine gitmesi dolayısı ile bayram pek bayram gibi olmasa da yine de idare ederdi işte. Zaten şunu da söylemezsem olmayacak "Nerede o eski bayramlar?".. :)
  • Gezdim, dolaştım sonunda yine evime döndüm. İnsanın evi gibisi yok işte canım. Bir başka rahat böyle..
  • Bayram temizliğinden sonra her tarafımda baş gösteren ağrılar sebebiyle bayramın birinci günü yan gelip yattım. :)
  • Küboş'cum İstanbulluyuz güya bir yer bildiğimiz yok diyerek; gezilip görülecek yer listesi hazırladı. Bayramdan sonra başlayacağız gezmeye. Gerçi ben bu gezmelerden önce bile eve nadiren gelebiliyordum artık evi hep otel gibi kullanacağım demektir. :D 
  • Bugün vapurun yan yatmasını galiba devrileceğiz diye yorumlayan bendim. Eğer devrilirse biz üst kattayız kızım denize düşmeyiz karaya denk gelir diyense kardeşim. :D
  • Vapuru yan yatmasını kaptanın acemiliğine bağlayan yine bendim. :D
  • Beylikdüzü çok uzak oraya giden jetotobüs yapılsın diyenler el kaldırsın.. Herkes el kaldırmalı propaganda başlatacağım da kalabalığa ihtiyacım var.
  • Metrobüs çok bozmuş ben size söyleyeyim bugün binmek için sinir krizi geçiriyordu Avcılar'da insanlar.. :(
  • Ayrıca da hani bayramdı herkes gitmişti? Bayram bayram kimsenin güya olmadığı İstanbul'da yaşanan trafiğin bir açıklaması olmalı diye düşünüyorum.
  • O değil de bir ihtimal İstanbul trafiğine bile çözüm bulunabilir de Üsküdar'ın halini hiç iyi görmüyorum..
  • Bu resimdekiler benim kızlara aldığım ufak tefek bayram şeyleri. Onları bile özene bezene paketledim Neden çünkü benim arkadaşım olmak ayrıcalıktır. :D 
  • Herkese iyi bir bayramlar dilerim.. :D 
  • Applesodaa İstanbul'dan canlı bildirdi sayın okurlar.

Türk Kızının Temizlikle İmtihanı!

   Kızlar olarak biz aslında pek de bayramları sevmeyiz. Neden derseniz eğer, bayramdan önce bir arife günü vardır ki, evlerden ırak dostlar. Geçmiş zaman bilemiyorum tam olarak ne olmuş ama o günü birileri bir yerde temizlikle bağdaştırmış.. İşte Türk kızının temizlikle imtihanı da orada başlıyor.
   Beyler bilmez ama 7'den 70'e her Türk kızı bilir ki bayramın takvimde boy göstermesiyle beraber en naif, en hanım hanımcık anneler bile kaplan kesilir. Vaktiyle Hitler yanına on tane anne Türk alsaydı emeline ulaşırdı dostlar..
   O perdeler yıkanacak, o camlar silinecek durumları ile başlayan temizlik hadisesi; evin tüm muhtelif yerlerinin üç ila beş kez temizlenmesi, her kir zerreciğinin ellerde deriler soyulana kadar ovalanması, yıkanmadık yer bırakılmayarak evin "bal dök yala" kıvamına gelmesine kadar temizlenir. Bu süreçte çamaşır suyu, yağ çözücü, kir çözücü, lavabo açıcı, bulaşık deterjanı ve dahi gerekirse kezzapla Türk kızı kanka olacaktır. Yoruldum demek kâtiyen yasak olup, ağızdan çıkan bir "of" nidası temizliğin 2 saat kadar daha uzamasına sebep olacaktır. Her temizlik "Bugün yaptığın banaysa, öğrendiğin sana." anne atasözü ile desteklenip, becerilemeyen durumlarda "Ay sizden de yarın öbür gün ev kadını mı olacak sanki?" cümlesi ile başlayan sinir bozma taktiği ile daha çok çalıştırma durumuna geçilecektir.
   Temizlik bitti diyerekten göbekler atıp, sevinecek kıvama gelen Türk kızını sonrasında baklava börek açma, sarma yapmak gibi nispeten daha az eziyetli ancak aynı orada sinir bozucu mutfak yeteneklerini sınama üzerine kurulmuş görevlerle anneler kendilerine getireceklerdir.
   Türk kızı için ne denilse azdır. Zira Türk kızı olmak bambaşka bir ayrıcalık ve dayanıklılık gerektirir. Türk kızı hiçbir deterjandan etkilenmez ve zehirlenmez. Her arife gününde on günlük işi yapabilir. On kaplan gücüne bedel olup, paslanmaz çelik kadar sağlamdır. Türk kızı tüm bunları yaptıktan sonra eve gelen misafire çay servisi yapacak kadar sağlam sinirlere sahip olandır. Türk kızı sonradan kesinlikle olunmaz. Anadolu kadını tarafından doğurulmak suretiyle Türk kızı olmanın ilk adımı tamamlanır. Mevlana felsefesine dayanan temizlik, yemek pişirme, ütü, çamaşır-bulaşık gibi işlerde çalıştırılarak "Hamdım, piştim, yandım." evresinden geçirildikten sonra dünya evine girmek suretiyle ikinci adım tamama erdirilir. Bir kız evlat doğurulup aynı işkence evrelerinden geçirilmek sureti ile Türk kızı olmak alanında diploma alınır.

Not: Türk kızlarına selam eder, gözlerinden öperim.
Notun Notu: Resim kaynağı şurasıdır.
Notun Notunun Notu: Yazı %100 tarafımca yazılmış olduğundan kaynak gösterilmeden alıntılanmamalıdır.
20 Ekim 2012

Tatlı cumartesi :)


  • Dün çok geç yatsam da bu sabah çok erken kalksam da bugün çok güzel bir gündü. :) Zaten sevdiceğimin olduğu yer her daim güzeldir. :)
  • O kadar çok sarıldık ki, üzerimde kokusu var şimdi ve ben o kokuyu aldıkça daha da bir mutlu oluyorum.. Evet, çok aşığım her yanımdan akıyor değil mi? Maşaallah deyin çabuk!
  • Birtakım oldukça gereksiz insanların ne yapmaya çalıştığını anlayamıyorum.. Bu genç yaşımda katil olmak da istemiyorum. Varın, gidin öte durun benden.. Sinirleniyorum..
  • Kardeşceğizim ney kursuna başladı bugün. En ucuz neyin ikiyüzelli TL olması dolayısıyla da kurstan sonra iş aramaya başlamış. Üzülüyorum bu kızın haline. Nerede olmadık iş orada o. :)
  • Dün dayım tutturdu hadi seni köye götüreyim, bana çorba yaparsın diye. Yok diyorum gelmem ben. E bana kim çorba yapacak diyor. Vicdan azabı gibisin dayı!
  • Çok başım ağrıdı hadi ben yemek yemeye gidiyorum.. :)
19 Ekim 2012

Zaman çok yok, ya geç kalırsan?

Sevmek bir erdem miydi? Öyle derlerdi değil mi?
Demesinler. Kimse de kimseyi sevmesin. Ya da seven gelip bana söylemesin.
Şimdi asıl soru şu sen birini seviyorsun bu tamam. 
Onu deli gibi kıskanıyorsun, bunu belli de ediyorsun.
İstiyorsun da, ortam da durumlar da müsait. 
E be kardeşim o zaman sorarım sana: "Gelip bunu bana anlatacağına neden ona anlatmıyorsun??"

Sevdiğini söylemekten neden korkar insan? Hem zaten korkunun ecele faydası yok olgusu hepimizce biliniyorken sevdiğini söyleyememek.. Sevdiğinizi söylemekten korkmayın. 
Onu kaybetmekten korkun.
Şu üç günlük dünya "Seviyorum ama gururum var." demek için çok kısa.. 
Ben herşeye geç kalmaktan korkarken siz nasıl hala sevdiğinizi söylemekten korkabiliyorsunuz ki??

Bu yazının şarkısı merhume Amy'den geliyor. You Know I'm No Good.

Not: Resimde "Ben iyi değilim. Sen iyi değilsin ve bu iyi." yazıyor.

Notun Notu: Sayende stres sahibi oldum Merve...

Yine yeni bir gün :)

  • Şu tren benim olsun olsun... :) Burası neredeyse ben oraya gitmek istiyorum! İstiyorum!
  • Bugün artık süprizimizi gerçekleştirme vakti geldi.. Hediyelerimiz hazır, ben hazırım, Gamze hazır.. Gelsin akşam. :) Belki sizle doğum gününden bir kare paylaşırım sonra. :)
  • Çikolataya "çukulata" diyen insanlar çok itici... Azalarak yok olun lütfen..
  • Adele'nin Set Fire To The Rain şarkısıyla bozdum kafayı. Şimdi b*kunu çıkarana kadar bunu dinlemezsem olmaz olamaz.. :)
  • Bu sabah otobüste bir çocuk beni kesiyordu. Hayır dönüyorum arkamı, bakmıyorum ama bakışlarını sırtımda hissettim yani.. "Bana bakma benim yarim var." diyemedim o kalabalıkta ama tshirte bastırıp giycem artıkın..
  • Bu akşam kek yapcam çayını alan gelsin bir de çay yapamam. :) Silikon kek kalıbı aldım. Bakalım nasıl pişirecek, meraktayım..
  • Siz bilmezsiniz ama bilenler bilir yemek yapmak benim ikinci aşkım.. İlki sevdiceğim tabi ki. :) Yemek yapmayı çok seviyorum.. İlerde bir gün bir cafem olacak hissediyorum. :)
  • Bir arkadaşım evlendirme programına katıldı. Bende mecbur oturup izlemek zorunda kaldım. Arkadaşımın çıktığı yer dışında program çok sıkıcı geldi bana. Nasıl izliyorlar bunu her gün oturup anlamıyorum..
  • Size Ezgi'nin Günlüğü'nden şu parçayı armağan edip ufaktan ufaktan kaçıyorum. :)
18 Ekim 2012

Sesine kurban olduğumm..

Yarabbim, bu nasıl bir ses??

Ayrıca kimin aklına gelmiş bu şarkıyı yazmak bilmiyorum ama "yağmuru ateşe vermek" kısmına ben vuruldum...

"Ateşe verdim yağmuru
Ve bizi de attım alevlere
Bir şeylerin öldüğünü hissettim.
Çünkü biliyordum ki bu sondu, sondu."

Sevmekse...

 
Hissedersin bazen bilirsin kaderini. Bazen de kaderini seçmek istersin. 
Seversin birini, sonsuzluğa onunla uzanmak istersin.. 
Ne zaman ki bir cümlede "sonsuz" ile "sevmek" yan yana gelse inanamam onun gerçek olduğuna. Çünkü her zaman önce "Sonsuza dek seni seveceğim." diyenler gider.. 
Sonra da "Hep senin yanındayım." diyenler.. Sen sonsuza dek sevme beni. Bende sonsuza dek sevmeyeceğim ki zaten seni. Ömrümce seveceğim. 
Nefes aldıkça seveceğim.. Ben yaşadıkça bu yeryüzü üstünde seni seveceğim.. 
Sözler verme bana. Tutamazsın incinirim. Bende sözler vermeyeceğim. 
Ne zaman ki aklıma bir söz vermek gelse, dilimin ucuna geleni yutup susacağım. O içimden geçeni, ben yapacağım. Senin için sözler vermeyeceğim ama senin için herşeyi yapacağım..
 Sonsuzluk varsın olmasın, hep yanımda olamazsın da zaten.. 
Ama yanımda olduğun her anı güzel ve değerli kılarsın.. Yanımda geçireceğin her saniyeyi bir mucizeye bedel kılarsın.. Nefes aldıkça kalbin benim için çarparsa, ben zaten başka dilek dilemem.. Ömrünce sev beni.. Ömrüm oldukça ben hep seveceğim seni...

Sevdiğime...

Bu yazıya bu şarkı anlam bakımından iyi gider.

Geçmiyor günler :)

  • Bu resimdeki leopar desenli kadın benim. Her ne kadar leopar desenin l'sini bile sevmesemde alışveriş deyince aynen böyle eller kollar havaya.. Hobaa.. :)
  • Dün Beşiktaş'ta yeni bir çantacı keşfettim hem çok uygun, hem de çok güzel çantaları var.. Ama yerini söylemem sonra hepiniz oraya gidersiniz. O kadar da kıskanç bir insanım..
  • Canım, ciğerim müstakbel eltim Serapcım haftasonu için kahvaltı planı yapmış. Ama şimdi nasıl da sevilmez ki bu kız? Al böyle sev sev sev... :)
  • Kızların hediyelerini aldım. Sonra da oturdum paketledim. Bu duruma Eliçe'nin yorumu; "Benim için bu kadar uğraşan bir arkadaşım olsa, paketin içi boş da olsa olur." oldu. Bundan sonra sadece paket hediye etmeyi düşünüyorum. :)
  • Bir süpriz hazırlayınca da hemen vermek istiyorum, sabırsızlanıyorum.. Şimdi geçmiyor günler.. Güneş doğmuyor gecelerime.. Nasıl olacak bu yarın??
  • Ayrıca o kadar süprizlerin insanıyım ki sevdiceğimin yılbaşı hediyelerinin bile planı şimdiden hazır.. :) Ayrıca kızlarınkiler bile hazır.. :) Nasıl da güzel bir insanım ben.. :D
  • Tabii bütün bunlardan sonra bende doğum günüm için bir süpriz bekliyorum artık Gamze Hanım'a duyurulur.. :)
  • Doğum günüm için önceden hediyelerimi seçiyorum. Sonra "Off, sana ne alcam ben yaa??" diye soran talihsize burdan buyur diye gösteriyorum.. :) Fenayım.. 
  • Sabahları severdim eskiden.. Eskidendi çok eskiden.. Ne zaman ki ilkokuldan en sevmediğim ikoncan çakması kızlarda benim durağa gelmeye başladı, sabahların da tadı kaçtı..
  • Bugünün şarkısı olarak size bunu armağan ediyorum.. Ben kahve içmeye gidiyorum.. :)
17 Ekim 2012

Günaydın Türkiye :)

Sabahın ilk ışıklarını arkada bırakmış olsak da biliyorum ki hala çoğunuz uyumakta.. 
Hatta popişinizde pireler uçuşuyor itiraf edin. :)
Evet neşeli mi neşeliyim bugün.. 
Ruh halimde öyle değişken ki ben bile kendime sahip olamıyorum bu konuda.. :)
Tabii bütün bu gülümsemelerde sevdiceğimin ve bayram haftasında tatilimin 10 gün olmasının da etkisi büyük inkar etmeyelim.. :)
Bu sabah hepinizde sevgili Avril'den My Happy Ending şarkısını armağan ediyorum. 
Akşama Beşiktaş çıkarması var. Kızlara doğum günü hediyesi almak için çantacıları talan edeceğimden ben ve emir erlerim (sissy ve  miss Eliçe) Beşiktaş çarşıları dar diyeceğiz. :)

Not: Bana bakma benim yarim var. ;)
16 Ekim 2012

Hayat Güzeldir..

  • Böyle bir filmde vardı değil mi? Ben izlemedim gerçi ama güzel diyorlardı. 
  • Hayat hep zor, hep zor da ama güzel yanları da var değil mi? Var var biliyorum. Mesela sevdiğimin geldiği akşamlar var ki anlatılamayacak kadar güzel..
  • Ha, bir de mesela Beren Saat'in ağlaması var.. Allahım ağlarken bir kadın bu kadar mı çirkin olur?? Lohusa falan görse ağlamasını sütten kesilir mazallah..
  • Yeni bir huy edindim. İş yerinde çalışırken artık eski dizileri açıp dinliyorum. Müzik dinlesem bir süre sonra başım ağrıyor. Dinlemesem de canım sıkılıyor. Yabancı dizi dinleyemiyorum çünkü konuşulanları anlamıyorum. Bende açıp açıp eski dizileri dinliyorum. :)
  • Bir de kızıyorum bazılarına.. Mesela böyle birbirini seven insanların arasına girenler varya onlara falan nasıl kızıyorum belli değil. Sinir oluyorum..
  • Annem sevdiceğimle tanışmıştı. Şimdi annemi sevdiceğimin annesi ve teyzesi ile tanıştıracağım. Bayram sonrası bizim evde ilginç olaylar olacak..
  • Evde fazladan iki tane çekyatımız var. Benim gerizekalı teyzem yeni koltuk takımı alınca onları bize yollamış hangi akla hizmetse?? Bizde bir ihtiyaç sahibine verelim diyoruz ama lakin benim salak babam koltuklara derinden bağlandı.. Bir de tutmuş bana bu çekyatlar giderse sende bu evden gidersin diyor. Beni bir çekyatla beraber tutan gerizekalılara benim zaten tahammülüm yok giderim.
  • Ay yani demem o ki; babamı galiba reddedicem..
  • Of içim sıkıldı. Nerde kaldı bu akşam??
15 Ekim 2012

Bu sabah bir umut var içimde...

  • Aslında çoktan umutları tükettik de her yeni gün yeni bir macera işte.. Bugün biraz gerginim yine deseydim daha doğru olurdu.. Demeyeyim yine umutsuzluk yansımasın her yere..
  • Haftasonu için herkes ayrı ayrı plan yaptığından bir sonraki haftasonu için şimdiden kabuslar yaşamaya başladım. Ne yapacağım nereye yetişeceğim hiç bilmiyorum.. :(
  • Bu haftasonum da ayrıca kötüydü. Haftasonlarını da sevmiyorum artık. Hep bir yalnızlık, birbaşınalık..
  • Kız kardeşimin haftanın yedi günü eve saat onbirden önce gelmemesi sebebiyle sonuçta annem isyan bayraklarını çekti ve evde sıkıyönetim ilan edildi... 
  • Bu sabah yine Eliçe'nin altıya kurduğu saatin on dakikada bir çalmasıyla uyandım.. Gel gör beni beni, sabah sabah sinirim zıpladı yine..
  • Bu sabah içimde evde bir bardak sıcak çayla kahvaltı etme hevesi vardı. Ancak evde annem kış saati uygulamasına geçtiğinden olmadı... Erkenden yemiş içmişler..
  • O kadar berbat hissediyorum ki.. Her yanımdan akıyor hissettiklerim..
  • Her ne kadar benim için pek güzel bir güne başlangıç olmasa da resmi mutlulukla dolu koydum ki sizin gününüz güzel geçsin...
12 Ekim 2012

Bir başka cuma :)

Bu hafta hiçbir günü gününde yaşayamadım. 
Salıyı hep çarşamba sandım. 
Çarşambayı perşembe.. 
Bugün de sanki cuma kılığına girmiş bir çarşamba gibi geliyor bana..
Ama ne olursa olsun; bu cuma başka cuma..
Her cuma güzeldir zaten. Ayrıca hemde mübarek gün olması var ki, e daha ne olsun değil mi?
Jet hızıyla geçen bir cuma olması dileğiyle..
10 Ekim 2012

Töbe bismillah!

Adamlar kahve telvesi ve fincan poposuyla sanat şaheseri yaratsın. Siz hala her bulduğunuz fincanı "Neyse halim, çıksın falim." diye ters çevirip kapatın.. Yazık... Çok yazık...

Oysa ki bizde ki bu kahve tüketme potansiyeliyle bizim daha güzellerini yapmamız lazım..

Hele annemin olayın anasını ağlatması lazım.. :D

Olur mu çocuklar ben hep evdeyim.. :)

Her ne kadar filmin tamamını izlememiş olsam da bu filmin bu sahnesine bayılıyorum..
Bu şarkıyı da bir tek burakiler söylerken seviyorum.
Ama favorim Demet Akbağ'ın "Olur mu çocuklar ben hep evdeyim." dediği andır.

Not: Hepiniz benim bebeklerimsiniz.. :D Haluk Bilginer hariç bu adamları bireysel olarak sevemsem de şuradaki topluluğa bayılıyorum. :)

Bağımlınım!!

Shakira benim bebeğim yaa....
Bir insanın şarkılarının %90'ı bu kadar mı güzel olur?? 
Bu şarkıda ben sana bağımlıyım diyor.
Aşkıma gelsin bu şarkı. :)

Heralde Tual'in Tiryakinim şarkısının eşdeğeri diyebiliriz. Anlam bakımından yani.. :)

Savaşacak mıyız?


Savaşlar üzer beni, sizi de biliyorum.. 
Bundan seneler önce yanıbaşımızda kopmadı mı kızılca kıyamet.. 
Gökyüzünün kırmızıya boyandığı resimler, görüntüler dönmedi mi günlerce televizyonlarımızda??
Yanıbaşımızdaki insanlar için üzülmedik mi içimizde?? 
Savaşta ölenlerin, yaralananların, o masum günahsızların resimleri ciğerimize ciğerimize oturmadı mı?
Şimdi bizde kalkmış savaş ilan edeceğiz. 
Evet, canımızı yaktılar ama savaşla değil çözümü bence. 
Herşeyi bilen inanılmaz projeler geliştiren hükümet bulsun buna da bir çare ama savaşarak değil.
Onlar bizim masumlarımızı öldürdüler de bizim canımız yanmadı mı?
Bizde masumları öldürürsek onların canı yanmaz mı?
Ve yine masumlar öldü diye bizim içimiz acımaz mı?
Savaşmayalım, bir hal çaresi bulunur elbet.. 
Ama öldürmeyelim...

Fatih Altaylı'nın bu konuda düşündüren yazısını okumak için buraya lütfen...

Not: Resim alıntıdır. Şuradan.

Search

About

Bendenizle ilgili bilgiler için "Kim Bu Kız" sayfasına gidiniz lütfen.